Çorum’un Boğazkale ilçesinde çiftçi ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Bekir Eroloğlu, eğitimini ilkokuldan sonra sürdüremedi.
Hititlerin başşehri Hattuşa’ya mesken sahipliği yapan Boğazkale’de doğal taşlardan ikramlık eşya yapan büyüklerini izleyerek 6 yaşında birinci taş oyma heykelini yapan Eroloğlu, vakitle kendisini geliştirerek yüzlerce heykele imza attı.
Eroloğlu, yaptığı “Kibele heykeli” ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca 2001’de düzenlenen “Kültürel İkramlık Eşya Tasarımı Yarışması”nda ikincilik elde ettikten sonra Mimar Sinan Hoş Sanatlar Üniversitesi’nde özel eğitim aldı.
Sanat çalışmalarını İstanbul ve İzmir’deki galerilerinde sürdüren Eroloğlu, merkezi Yunanistan’da bulunan Zervas Arka Sanat Galerisi tarafından 25-31 Mayıs tarihlerinde ABD’nin New York kentinde düzenlenecek “New York Arka Symposium”da UNESCO’nun davetlisi olarak Türkiye’yi temsil edecek.
“ŞİMDİYE KADAR 800 CİVARINDA HEYKEL YAPMIŞIMDIR”
Eroloğlu, işini çok sevdiğini ve birinci günkü heyecanla sürdürdüğünü söyledi.
Heykeltıraşlığa 6 yaşında başladığını, Bakanlıktan ödül almasının akabinde üniversitede özel eğitim görmesinin bu işte değerli bir dönüm noktası olduğunu anlatan Eroloğlu, bu süreçte kendisini bulmaya ve sanatla daha çok buluşmaya çalıştığını belirtti.
Zamanla kendi yapıtlarını ortaya çıkardığını, İstanbul ve Ankara ile Almanya’da ferdî stantlar açtığını lisana getiren Eroloğlu, “Şimdiye kadar 800 civarında heykel yapmışımdır, her biri dünyanın bir ucunda. Yaptığım heykelleri turistlere, sanatseverlere, koleksiyonerlere satıyorum. Almanya’da, Amerika’da, Japonya’da, İtalya’da, Avusturya’da, Fransa’da heykellerim var” dedi.
Bazı yapıtlarını satmaya kıyamadığını, “Doğanın kavgası” ismini verdiği, iki kartalın karşılıklı gayretini simgeleyen heykelinin de bunlardan biri olduğunu belirten Eroloğlu, “New York Arka Symposium”a bu heykelle katılacağını lisana getirdi.
Eroloğlu, New York’taki sanat sempozyumuna dünyanın her yerinden sanatkarların davet edildiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
“Beni de davet ettiler. Kartal heykelimle katılmak istedim. Üzerinde çalıştığım heykeller de var. Kartal heykelimde tabiatın arbedesi, insanların birbirine ziyan vermesi ve yer altı kaynaklarının zenginliğini anlatmak istedim. UNESCO beni davet etti. New York’ta inşallah hoş bir stant bekliyor bizi. Orada tabiatımı, tarihimi, kültürümü anlatacağım. Boğazkale’ye de bir yararım olur inşallah.”
