Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;

DEPREM BÖLGELERİNİN YİNE İNŞASI

“27 bin 949 konutun inşasına başlamış durumdayız, hatta köy konutlarından kimileri bitme evresine geldi, yaza kadar bunları da bitireceğiz.

“ASKER ALANA GEÇ İNDİ” İDDİASI

Yaşadığımız bu felaketin tartısı altında bunalan insanlarımızı olağan devletine karşı tahrik etmeye çalışan bir muhalefetle karşı karşıyayız. Daha bugün bile hala benim askerime, benim Mehmet’ime, jandarmama, polisime, ‘Yoklar burada.’ diyorlar. Ya elinizde dilinize dursun. Şu anda askerimiz, polisimiz, jandarmamız, güvenlik korucularımız hepsi oradalar, işte buyurun. Hepsi oradalar. Bu askere bu türlü ihanet olur mu?

Bu ihaneti bir teröristler bugüne kadar askerime, Mehmet’ime, jandarmama yaptılar, bir de bu muhalefet yapıyor. Esasen bu husustaki muhalefetin içindeki birtakım ağızları biliyoruz. Onlar vakit zaman bakıyorsun halleri tutuyor, geliyorlar askerimize saldırıyorlar. Ne derseniz deyin benim halkım askerine, Mehmet’ine sahip, Mehmet’iyle kucaklaşıyor, sarmaş dolaş oluyor.”

Şunu çok açık, net söylüyorum, ‘Ey muhalefet size, askerime, Mehmet’ime, jandarmama, polisime, güvenlik görevlilerime hakaret etmekle ekmek çıkmaz, avucunuzu yalarsınız. Biz asrın felaketinin üstesinden asrın dayanışmasıyla gelirken, muhalefeti palavraları, iftiraları, hezeyanlarıyla baş başa bırakıyoruz.

KENTSEL DÖNÜŞÜM

Yol haritasını düşünüp düşünmemek formunda demeyeyim de imarla ilgili zati yasal düzenlemelerimiz var. Fakat bunu, bu olaylardan sonra mesela en son bu alanlarda kelam sahibi olan 120-130 mühendis, mimar, jeofizikçi ve jeoloji mühendisi hocalarımızla İstanbul’da genişçe bir toplantı yaptık. İkincisini de Gaziantep’te Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanım kendileriyle yaptı. Bütün bunlardan sonra da yeni bir adımı, yeni bir düzenlemeyi yapmak mukadderdir diye düşünüyorum.

Bunun için de Allah lütfeder, vazifesi bize tekrar terettüp ederse bu hocalarımızla şu anda birlikte çalışıyoruz. Lakin yeni periyotta kendileriyle bunu da teferruatlı bir halde ele alıp yasal düzenlemeleri de yapmak suretiyle bir adım atabiliriz.

Bu adımı atmak suretiyle de, ‘Bu konutta filanca oturuyor. Ne olacak bunun hali?’ diye düşünmeden bunun kararını yasa yoluyla vermemiz lazım. Yok imar affıydı, yok şuydu, yok buydu filan falan artık düşünemeyiz. Zira düşünmeye kalırsak şu andaki zelzelede yaşadıklarımızla karşı karşıya kalıyoruz.

ALTILI MASA

HDP’ye verilecek her taviz, PKK’ya, yani Kandil’e verilmiş demektir.

Yedinci ortak var demiştim, yedinci ortak şu anda tam manasıyla ana muhalefetin başının ziyaretiyle ortaya çıkmış oldu. Aslında bu masanın başını birinci andan beri CHP ve HDP çekiyor, öbürleri yancısı.

PKK’lılar bu garabet masanın kendilerine umut verdiğini söylüyor. FETÖ’cüler, alacakaranlık jenerasyonu masası sayesinde ülkeye döneceklerinin hesabını yapıyor.

Terörü kaynağında kurutmaya devam edeceğiz. Siyasetteki uzantılarına milletimiz gereken dersi verecek.

Aile kurumunun korunması bizim önceliğimizdir. Özgürlük ismiyle LGBT üzere sapkın hayat üsluplarının toplumumuza empoze edilmesine istek gösteremeyiz.

Şiddet sıkıntısı başta olmak üzere bayanlarımızın hakkına, hukukuna, onuruna yönelik hiçbir müdahaleye müsaade vermeyiz.

AKKUYU SANTRALİ

Enerji, hidroelektrik, bunun yanında büsbütün kömür santralleri, şu andaki Akkuyu güç santrali bunlar bizim için olmazsa olmaz yatırımlar. Burada bizim dört tane nükleer güç santrali var. 27 Nisan’da bir adedinin açılışını yapıyoruz. Akabinde başka üçünün de açılışını yapacağız. Bunlarla önemli manada bir güç depolayacağız. Bunun akabinde da üç tane daha planlıyoruz. Bu üç taneyi de inşallah önümüzdeki beş senede halletmemiz gerekiyor. Türkiye güçte bir ezaya girmesin, bunu yapmaya mecburuz.

Akkuyu’yu şu anda başarılı bir formda sürdürüyoruz. 27 Nisan’da tahminen sayın Putin de gelecek yahut birlikte bir online sistemle bağlanacağız ve Akkuyu’nun inşallah birinci adımını atacağız.

“GÖÇ KONUSUNDA DAHA HASSAS DAVRANACAĞIZ”

Krizler ve savaşlarla anılan bir dünyayı deneyim ediyoruz. Biz bu ortamda güçlü, bağımsız bir Türkiye inşa edebildik ve bunu sürdürmeye gereksinimimiz var. Savaş bu topraklara gelmesin diye uğraş verdik, vermeye devam edeceğiz. Şunu açıklayabilirim; ülkemizi savaşa sokmayacağız, aile kurumunu güçlü tutacağız, yüklü Suriye’den olmak üzere göç konusunda daha hassas davranacağız ve göçmenleri de birilerine yedirmeyeceğiz.

Bizim son iki yıllık uğraşımız olmamış olsaydı Batı kulübü Türkiye’yi Rusya’ya karşı savaş ortamına çekerdi. Biz burada olduğumuz surece buna müsaade etmeyeceğiz. Anlatacağımız bir başka öge katiyen Rusya-Ukrayna ortasındaki bu süreci önemli, kararlı bir arabuluculukla inşallah nihayete erdirmektir.

KAMUOYU ARAŞTIRMALARI

Ben alana bakarım. Hele hele 11 vilayetimizdeki sarsıntının olduğu devirde gelen kamuoyu araştırmalarının sıhhat, sıhhat durumunu asla kabullenmek mümkün değil.

CHP’nin birtakım anket firmalarını toplayıp kendilerine özel sonuç sipariş ettiğini, bunun için de milyonları bilhassa muhakkak sayılarla bir yerlere çekme çabası içerisinde olduklarını biliyoruz. Olağan her seçim sürecinde içeriden ve dışarıdan algı operasyonu teşebbüslerine biz alışkınız. Yeniden benzeri yollara tevessül ediyorlar. Tezviratlarla, palavra dolanlarla yarar elde etme hesabı yapıyorlar. Lakin bu millet feraset sahibidir. Yanlış hesapları bozmakta da beceriklidir. Onlar toplumsal medya oyunlarıyla masa başında hazırladıkları anket tablolarıyla kendilerini oyalayadursunlar. Milletimiz kimi sandığa gömeceğini, kimi oradan çıkartacağını çok uygun biliyor.

Sıra asıl atağımızı yapmaya geldi. Birinci kaide cumhurbaşkanlığı ve Meclis’te çoğunluğu kazanmak. Karşımızda, ülkenin 20 yılını çöpe atmaya niyetli bir yapı var.

Bankacılık dalımız, milletlerarası kriterlere ahengi ve yüksek standartları ile dünyaya örnek olacak pozisyondadır.”