Bankadan yapılan açıklamaya nazaran, DenizBank, elde edilen kaynağı, güç verimliliği, yenilenebilir güç ve iklim değişikliği risklerini ortadan kaldırmaya yönelik yeşil iktisat projelerinin, finansmana erişimi kısıtlı olan bayan girişimcilerin ve stratejik değer atfettiği tarım dalının finansmanının yanı sıra 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli sarsıntılardan etkilenen birey ve işletmelerin desteklenmesi gayesiyle kullanacak.
Emirates NBD Capital Limited (EMCAP) koordinatörlüğünde, yurt dışı havale akımlarına dayalı seküritizasyon programı tahtında gerçekleşen sürece 12 yatırımcı katıldı.
Kredinin sürdürülebilir finansmana bahis olan kıymetli kısmında, yatırım ve kalkınma kuruluşlarından Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Milletlerarası Finans Kurumu (IFC) ve Proparco yer aldı.
Bu fonlama birebir vakitte EBRD ve Proparco’nun Türkiye’de gerçekleşen zelzele felaketinin yaralarını sarmaya yönelik sağladıkları birinci finansman dayanağı olma özelliğini taşıyor. Edinilen yurt dışı kaynak ile birlikte bankanın, Emirates NBD hissedarlığında iktisada sağladığı sürdürülebilirlik ilintili finansman ölçüsü 2,1 milyar dolara ulaştı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, ülke iktisadını desteklemeyi ulusal misyon addettiklerini, yurt dışı fonlamalar ile bankaya uzun vadeli kaynak getirmeye devam etmenin kendileri için memnuniyet ve gurur vesilesi olduğunu söz etti.
Ateş, şunları kaydetti:
“Şubat 2021’de gerçekleştirdiğimiz seküritizasyon sürecimiz ile memleketler arası piyasalardan 435 milyon dolar fiyatında fon sağlamıştık. Artık gerçekleştirdiğimiz 610 milyon dolar fiyatındaki seküritizasyon süreci ile ekonomimize katkımızı güçlü biçimde sürdürüyoruz. Temin ettiğimiz kaynağın kıymetli bir kısmını, gezegenimizin ve doğal kaynaklarımızın geleceği açısından yatırım yapılması bugün mecburilik haline gelen yenilenebilir güç, güç verimliliği ve iklim değişikliği risklerini ortadan kaldırmaya yönelik yeşil iktisat yatırımlarına ayıracağız.
Bir başka odak noktamız ise finansmana erişimi kısıtlı olan bayan girişimcilerin işlerini büyütmeleri. Edindiğimiz fonlama ile bayan girişimciliğini destekleyerek sürdürülebilirlik gayelerinin değerli bir sacayağı olan toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda uzaklık kat edilmesine katkılarımızı devam ettiriyoruz.”
“Tarımın ülkemiz ve geleceğimiz için taşıdığı hayati kıymete binaen, çiftçilerimizin finansmanı ve üretimin devamlılığı konusuna da hassasiyetle yaklaşıyor; tarımla uğraşan küçük ve orta ölçekli işletmelere takviyemizi temin ettiğimiz yeni kaynağımızla sürdürüyoruz.” diyen Ateş şunlara vurgu yaptı:
” Türkiye tarihinin yaşadığı en büyük doğal afetin akabinde, bölgenin ayağa kaldırılması için sahanın muhtaçlıkları paralelinde uzun soluklu ve sürdürülebilir takviye düzenekleri yaratmanın kıymetinin farkındayız. Zelzelenin birinci dakikalarından itibaren kurum olarak gerek maddi gerek insani yardımlarımızla ortaya koyduğumuz seferberliğin devamı niteliğinde, sağladığımız finansmanın kıymetli bir kısmını sarsıntıdan etkilenen vatandaşlarımızın ve işletmelerimizin yaralarını sarmak için kullanacağız. Sürecimizin ülkemize ve ekonomimize iyi uğurlu olmasını diliyorum.”
“DENİZBANK, EBRD’NİN KIYMETLİ ORTAĞI”
EBRD Finansal Kurumlardan Sorumlu Türkiye Lider Vekili Arthur Poghosyan ise iki kurum ortasındaki sağlam işbirliğine vurgu yaparak, DenizBank’ın EBRD’nin değerli bir ortağı ve bu projede onlarla birlikte çalışmaktan memnuniyet duyduklarını belirtti.
Poghosyan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“DenizBank ile birlikte Afet Hareket Çerçevesi kapsamında sağladığımız bu dayanağın 6 Şubat zelzelelerinin akabinde olağan hayata dönmek için çaba eden sayısız kişi ve şirkete yardımcı olacağına eminim. EBRD olarak, etkilenen bölgelerdeki beşeri sermayeyi, istihdamı ve geçim kaynaklarını desteklemek ve bu kentlerin Türkiye iktisadına tekrar entegrasyonunu sağlamak için finansal ortaklarımızla çalışmaya devam edeceğiz. Kriz ve belirsizlik vakitlerinde, finansal kuruluşlar ve bir bütün olarak Türkiye iktisadı için güçlü bir ortak olmaktan gurur duyuyoruz.”
IFC Türkiye ve Orta Asya Yöneticisi Wiebke Schloemer de Türkiye’ye verdikleri uzun vadeli dayanak verdiklerini, bu finansmanla, işletmeleri ayakta tutmak ve ekonomik büyümeyi artırmak için, Türkiye’deki mikro, küçük ve orta ölçekli işletmeleri ve küçük ölçekli çiftçileri desteklemeyi hedeflediklerini belirtti.
Schloemer, “DenizBank ile işbirliğimizi daha da güçlendirmeyi dört gözle bekliyoruz, bu gayeyle iktisatta yetersiz hizmet alan kısımların finansmana erişimini artırmak için yeni projeler aramaya devam edeceğiz.” sözlerini kullandı.
Proparco Türkiye ve Orta Asya Bölge Yöneticisi Stephane Froissardey, DenizBank’a sağladıkları finansman aracılığıyla Türk bankacılık bölümünü desteklemek için memleketler arası kalkınma kuruluşlarıyla güçlerini birleştirmekten gurur duyduklarını açıkladı.
Froissardey, “Proparco’nun Türkiye’de yurt dışı havale akımlarına dayalı birinci seküritizasyon süreci olan bu proje, ayrıyeten iklim finansmanına takviye sağlama stratejimizle de örtüşüyor. Ek olarak tüm paydaşların da değerli iş birliği ile finansmanın bir kısmını 6 Şubat felaketinden etkilenen depremzedelerin yaralarını sarmak için kullanacağız. Amaçlarımız doğrultusunda gelecekte de prestijli ve faal iş ortaklarımızla projelerde birlikte yer almayı sürdüreceğiz.” yorumunda bulundu.
